"20 yıl olmuş, dün ilk aşkıma onu sevdiğimi söylediğim günün yıl dönümüydü. Hala hatırlıyorum, hiç unutmadım ki... Tam on sene boyunca sevdim onu, hatta sonrasında da sevdim ve hala seviyorum. Bütün hayallerimde o vardı, onsuz yaşayamayacağımı düşünürdüm. Evlenip çocuk yapacaktık, ben bebeğimizi sallanan bir sandalyede göğsümde uyutacaktım. Onlara her baktığımda gurur duyacak sevgiyi damarlarımda hissedecektim. Tabii ki hiç biri olmadı.."
Bunu yazmışım 5 Mart'ta..
Sanki bütün umutlarım tükenmiş, artık hiç hayalim kalmamış...
Distimik bozukluktan oluyor bunlar hep, sürekli bir karamsarlık depresif hal, kolunu kaldıramamalar, umutsuzluk,halsizlik ve uykulu haller.. Hayatımın en güzel yaşlarını bu rezil uyuz hastalık yüzünden kaçırıyorum diye panik yaşıyorum :((((
Nasıl bir halsizlik nasıl bir güçsüzlüktü anlatamam dün yaşadığım. Şeker mi oynadı tansiyon mu bilmiyorum. Eve gittim elim ayağım titriyor artık, hemen bir şeyler yedim ve yattım. Yine mi hiçbir şey yapmadan geçecek gece derken kulaklarımda çınladı doktorun söyledikleri:
"Yuvada ağzı açık beslenmeyi bekleyen kuş yavruları geliyor gözümün önüne. Öylece kıpırdamadan annelerinin ihtiyaçlarını karşılamasını beklerler. Artık bekleme, annen gelip seni beslemeyecek. Çocukluğunda ihtiyacın olan ilgiyi,sevgiyi, gereksinimlerini ne annen ne de baban karşılayabilmiş. Artık o zaman çok geride kaldı, sen bir yetişkinsin, kendi ihtiyaçlarını kendin giderebilirsin. Kalk ve harekete geç!"